top of page

MİLLET-MİLLİYETÇİLİK VE İSLAMİYET,

ATATÜRK’ÜN TÜRKLÜĞÜ TÜRKÇÜLÜĞÜ

*Milletler vardır tarih olmuş, tarihin derin sayfaları arasında kaybolmuş, yok olmuşlardır.

*Milletler vardır tarih boyunca bulundukları coğrafyada yaşamlarını sürdürmüşler, belirli sınırlar içinde kalmışlardır.

*Milletler vardır, tarih boyunca diğerlerinin baskısına, eziyetine uğramış, oradan oraya atılmış, sürüklenmiştir.

*Milletler vardır millet olamamışlardır.

FAKAT DÜNYAYA ÖYLE BİR MİLLET GELMİŞTİR Kİ,

*O  kökü tarihin derinliklerinde olan ve tarihle başlayan bir millettir.

*Öyle bir millettir ki, milletlere baş eğdirmiş, baş olmuştur. Medeniyet kurmuş, medeniyet götürmüş, milletleri islah etmiştir.

*Yoldan çıkmış milletleri yola getirmiş, kıtaları yurt, denizleri göl edinmiştir.

*Ayın, güneşin, yıldızların sistemlerini sırlarını çözmüş,

*Gökten ay ile yıldızı indirmiş,

*Gemileri karadan yüzdürmüş,

*Altay’lardan attığı okla Alp’lerin bağrını delmiş,

*Tarih boyunca tarih yazmış,

*Birçok milletin de tarihini süsleyerek, onlara onur kazandırmıştır.

*Onların da tarih yazmalarının nedeni olmuştur. 

İŞTE BU TÜRK MİLLETİDİR.

*Türk, dünya üzerinde bazen kasırga, ya da fırtına gibi esen,

*Bazen de kasırga sonrasının sakinliği içinde dünyayı aydınlatan güneş olmuştur.

*Sonra türk, islam/müslüman olmuştur. İslamın bayraktarı olmuştur.

Ulu Allah şöyle buyuruyor: (hucurat suresi 13. ayet):

*Ey insanlar! doğrusu biz sizi bir erkek, bir dişiden yarattık. ve birbirinizle tanışmanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki allah yanında en değerli ve en üstününüz ondan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, herşeyden haberdar olandır.

Furkan suresi 54: O sudan bir insan yaratıp ondan soy sop ve hısımlık meydana getirendir. Rabbin herşeye hakkıyla gücü yetendir.

Muhammed suresi 22: Demek yüz çevirdiğinizde yeryüzünde bozgunculuk çıkaracak ve akrabalık bağlarını koparacaksınız, öyle mi ?

Tevbe suresi 10: Taşkınlık yapanlar müminler  hakkında ne akrabalık bağlarını, ne de antlaşmaları gözetmezler.

Nisa suresi 1: ...Allaha karşı gelmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakının......

 

*AYET-İ KERİMELERDEN DE ANLAŞILACAĞI ÜZERE KUR’ANDA  MİLLETLERİN VARLIĞI, RABBİMİZİN KUDRETİNİN DELİLLERİNDEN BİRİSİ OLARAK ZİKREDİLMEKTEDİR.

*Milletler, bir anlamda akrabalık bağlarının en geniş bir biçiminin olduğu sosyal bir topluluktur. Kişinin anne baba ve kardeşleri akrabalık bağının en yakın kişileridir.

*Akrabalık bağını genişletecek olursak, kişinin ailesinden sonra sülalesi, sonra köyü, ilçesi, ili, derken mensup olduğu millete ulaşılacaktır. Millet dediğimiz sosyal organizasyon, insanların akrabalık bağları ile oluşturduğu en geniş akrabalık şeklidir.

*Yüce dinimiz İslam, milleti inkar etmek bir yana, bunun sosyal bir gerçek olduğunu ısrarla belirtmektedir.

*İşte milliyetçilik kendi kavmini, milletini sevmekten başka birşey değildir.

*Birçok ayeti kerimede; kavmine, milletine  faydalı olanın faziletleri anlatılmaktadır.

“Önce en yakın akrabanı uyar” veya “akrabanı kolla (şu’ara suresi 214)” gibi ayetler de önce yakınlarına yardımı öngörmektedir. Yoksa, makam sahibi olanların, akrabalarını hak etmediği mevkilere getirmesine şiddetle karşıdır.

*Türkler, milli duygular veya milliyetçilikle hiçbir zaman başka milletleri hor veya hakir görmemiştir.

 *EN HAYIRLINIZ MİLLETİNİ MÜDAFAA EDENDİR.

*O zaman millet, milliyet, milliyetçilik kavramları ile ırkçılığı karıştırmamak gerekmektedir. Çünkü ırkçılıkta kendi milletini severken ve onu yükseltmek için verilen uğraşta diğer milletleri ezmek, aşağılamak, hatta yok etme düşüncesi vardır.

*Peygamber efendimiz; ırkçılığa (asabiyyeye) şiddetle karşı olduğunu belirtmektedir. «Irkçılığa çağıran bizden değildir» «Irkçılık için savaşan bizden değildir» «Irkçılık uğruna ölen bizden değildir» buyurmaktadır.

*Resulullah’a (s.a.s.) soruldu: kişinin soyunu milletini sevmesi asabiyet/kavmiyet/ırkçılık sayılırmı ? sorusuna, hz. peygamber hayır dedi. «lakin kişinin kavmine zulümde yardımcı olması asabiyettir/kavmiyetçiliktir» dedi.

*Rusulullah buyurdu ki; «en hayırlınız günah işlemedikçe aşiretini/milletini müdafaa edendir”.

*Unuttuğumuz Türk milliyetçiliği  veya tarihteki ilk milliyetçilik belgelerini, Orhun abidelerinde görüyoruz.
Bilge Kağan;
*Tanrı beni kağan yaptı ve ben, Türk milletinin adı sanı kaybolmasın diye, Türk milleti için gece uyumadım, gündüz oturmadım» diyor. (tanrı’dan alınan gücün milletine aktarılması ifadelerini  ise birçok yerde görüyoruz).

 

TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ
*Türk milliyetçiliği, Kur’an ayetlerinin de hoş gördüğü, akrabalık bağının en büyük organizasyonu olan milletinin tüm fertlerini sevmeye ve onlarla bağları kuvvetlendirmeye yönelik bir faaliyettir.

*Türk milliyetçiliğine düşman olanların etnik kökenini araştırınız, Türk olmadıklarını göreceksiniz.

*Fransız, İngiliz veya Amerikalı kendi ülkesini seviyor ülkesini yüceltmek için elinden gelen her türlü gayreti gösteriyor ve ülkesinin milliyetçisi olmak onun en tabi hakkı olurken, Türk’ün ülkesini, milletini sevmesini  suç sayan bir zihniyeti kabul etmek mümkünmüdür.

 

ÜMMET=PEYGAMBERE İNANAN MİLLETLER, PEYGAMBERLE BİRLİKTE HAREKET EDEN TOPLULUKLAR.

*Türk milliyetçileri, üstünlüğün yalnızca takva’da olduğuna inanmaktadır. 

*Beyazın siyaha, siyahın beyaza üstünlüğünün olmadığı bilincindedir.

*Yüce dinimizi kendine göre yorumlayanlar, milleti ve milliyetçiliği, ümmetçilik adına karalamaya kalkmaktadırlar.

*Halbuki bilmeleri gerekir ki ümmet, peygambere inanan, onun yolundan giden  millet, halk veya topluluk  demektir. Hatta peygamber ile birlikte hareket eden ateist de ümmet olabilir.

 

Ümmet(Türk milletindenim, İslam ümmetindenim, Garp medeniyetindenim)

*Ümmet kavramı "imam" kökünden türemiştir ve belli bir amaç çerçevesinde oluşmuş birliktelik anlamını taşımaktadır. Topluluk, halk, cemaat demektir. Kuran-ı Kerim'in 64 yerinde geçmekte ve birlikteliğin türüne göre farklı anlamlarda kullanılmaktadır. İnanç birliği, ırk birliği, akrabalık bu anlamlardan bazılarıdır.

*Ümmet bir merkezi olmayan ama mensubiyet duygusuyla birbirine bağlı bir oluşum olarak da karşımıza çıkabilir. Ancak özellikle vurgulanması gereken husus, bu kavramın etimolojik olarak "yalnızca İslama inananlar birliği" anlamına gelmemesidir. Yerine göre inkarcılar da kendi aralarında bir ümmet oluştururlar.

*İslamda ümmet kavramı, ilk kez Hz. Muhammed tarafından Medine’de oluşturulan politik bir birliktelik için kullanılmıştır. Burada ümmet, o gün Medine'de yaşayıp şehrin savunmasına katılacak olan (Yahudi, Hristiyan gibi) farklı unsurları da içine alan bir anlama sahipti. Daha açık ifade etmek gerekirse bu, Hz. Muhammed'in girişimiyle kurulmuş bir Medine ümmeti'ydi. daha sonraki şartlar bu birlikteliği bozdu ve Müslümanlar ayrı bir ümmet haline geldi.

 

*Konuşmalarında  yüce milletimiz, aziz milletimiz demelerine rağmen bir türlü bu milletin ismini söyleyemeyenler,  yeni Cumhurbbaşkanlığı sarayında yüce Türk milletinin kurduğu 16 devlet kurucularına özel giysileri içinde ağırlama törenlerinde yer vermektedir. 16 Türk devletini temsil eden Cumhurbaşkanlığı forsu da büyük bir titizlikle saray kapısına asılmıştır.

 

*Böyle bir millet nice kahramanlar ve nice önderler yetiştirmiştir. Bunlar saymakla bitmez. Fakat içlerinde biri vardır ki, o yüzyıllarda bir yetişen dahi, asker, siyasetçi, devlet adamı, düşünür, o yol gösterici, kanun yapıcı ve devrimcidir.

*Dünyanın en ileri milletleri o’nun gibi birisinin ülkelerinde doğmadığına ve böyle birine sahip olamadıklarına yanıp tutuşmuşlardır.

*O, baba tarafından: Kızıl Oğuz yahut Kocacık Yörüklerinden, anne tarafından ise: Konya Karaman’dan gelmiş “Konyarlar” olarak anılan Yörüklerdendir.

*Mustafa Kemal 1898 yılında 17 yaşında Osmanlı Manastır askeri idadisinde, 1893-1895 yıllarında Selanik askeri rüştiyesinde, 13 mart 1899-10 şubat 1902 yıllarında İstanbul’da harp okulunda ve 1902-11 ocak 1905 yıllarında da harp akademisinde yüksek dini ve askeri akademik bir eğitimle yetiştirilmiştir.

*Ancak; Türk benliğini ve kimliğini idadi (orta okul) eğitimi yıllarında, arkadaşı Ömer Naci’nin verdiği bir şiiri okuduğunda ve tekrar tekrar okuduğunda, kendi ifadesi ile «milli benliğimin gururunu tattıran ilk anlatımı bulmuştum» diyor. 
Bu şiir, Mehmet Emin Yurdakul’un 1897 deki Yunan harbi günlerinde yazdığı
Cenge giderken şiiridir.
Ben bir Türk'üm; dinim, cinsim uludur;
Sinem, özüm ateş ile doludur.
İnsan olan vatanının kuludur.
Türk evladı evde durmaz giderim.
«Ondan sonra benliğimi Türklük kıvılcımları sarmaya başladı. Kim olduğumu sorguluyor ve öğrenmeye çalışıyordum» diyor.

 

Ey mübarek Anadolu toprağı!
Hani senin bahtiyarlık hukukun,
Hür düşüncen, milli duygun, kanunun?
Hani senin yeni ruhlu çocuğun?
Yazık sana ağlamayan şiire...

Yurdakul’un «cenge giderken» veya «anadolu» gibi manzumeleri Türklüğün heyecanını ve idealini haykırdığı için yeni bir çığırın müjdecisi olmuştu. Yapıtları Rus, Alman ve Macar Türkologlarının dikkatini çekti.

 

Kur. Yzb. Mustafa Kemal’in ilk görev yeri 1905 yılında 5 ordu  stajyer kurmayı olarak Şam’dı.

*“Atatürk, fakat ben asıl Türklük ruhunu, benliğimi orduya katıldığım ilk günlerde Hayfa’da  bir Anadolu çocuğunun gözyaşlarında gördüm ve kuvvetle duydum. ondan sonra Türklük benim en derin güven kaynağım, en engin övünç dayanağım olmuştur” diyor. (Burada şahit olduğu olay; Anadolu Türk’ü bir çavuşun, Arap askerleri eğitirken onları ikazı üzerine, alaylı yüzbaşının çavuşu, ”sen peygamber soyundan kavmi necip erata nasıl böyle konuşursun” azarlaması üzerine amirine birşey diyemeyen çavuş, hırsından yumruklarını sıkmış, göz yaşlarını engelleyememiş, yaşlar bıyıkları üzerinde birikmişti. bu olay, Mustafa Kemal’i son derece etkilemişti).

 

ATATÜRK:
«Bedenimin babası Ali Rıza Efendi, hislerimin Namık Kemal, fikirlerimin Ziya Gökalp'dir» der .
Gökalp: »1892 yılında Diyarbakır’da lise öğrencisi iken padişahım çok yaşa yerine milletim çok yaşa» demeyi tercih etmiştir.
Atatürk, askeri deha olarak da Gazi Osman Paşa’ya hayrandır.

*Namık Kemal’in, (1840-1888) vatan, hürriyet ve millet sevgisi yolunda yazdığı şiirler, vatan evlatlarını derinden etkilemiştir.

*Mustafa Kemal Atatürk, Namık Kemal’in kendisi ve kuşağı üzerindeki etkisini şu sözlerle açıklamıştır:   
“Vatanın kurtuluşu ve istiklâli için ölmeyi, bugünkü nesle Namık Kemal öğretti. Harbiye senelerinde siyaset fikirleri baş gösterdi… Namık Kemal’den gelen sesin büyüsüne kapılmıştık. Bu ses ruhumuzu şimşek gibi sarsıyor, bu ses şimdiye dek okuduğum şiirlerdeki hiçbir sese benzemiyordu. Namık Kemal’in yiğit sesi, önümde bambaşka bir ufkun açılmasına yol açıyordu.”

*Namık Kemal’in “vatanın bağrına düşman dayamış hançerini, yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?” sözüne, Mustafa Kemal “vatanın bağrına düşman dayasın hançerini, bulunur kurtaracak bahtı kara maderini!” diyerek Namık Kemal’e adeta cevap vermiştir.

 

ATATÜRK’ÜN TÜRKLÜĞÜ TÜRKÇÜLÜĞÜ

*Atatürk,ülkesini kalkındırmak ve batı medeniyetinin üstüne çıkarmayı hedefleyen gerçek bir Türk milliyetçisiydi.

*Bana insanlar üstünde bir doğuş atfetmeye kalkışmayınız. Doğuşumdaki tek fevkaladelik, Türk olarak dünyaya gelmemdir. Hayatta yegane fahrim, servetim, Türklükten başka bir şey değildir.

*İnsaf ve merhamet dilenmekle millet işleri görülemez; Millet ve devletin şeref ve bağımsızlığı  elde edilemez. Bizim için insaf ve merhamet dilenmek gibi bir kural yoktur. Türk milleti ve Türkiye’nin çocukları, bunu bir an bile aklından çıkarmamalıdır.

*Esas olan Türk milletinin haysiyeti ve şerefi, bir millet olarak yaşamasıdır. Bu esas, ancak tam bağımsızlığa sahip olmakla temin olabilir.

*Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz. Türk milliyetçisiyiz. *cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur.
*Türkiye cumhuriyetini kuran ve birlikte vatan edinenler Türktür.
*Bu toplumun fertleri ne kadar Türk  kültürü ile dolu olursa, o topluma dayanan cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur.

*Türk milliyetçiliği, bütün çağdaş milletlerle bir ahenkte yürümekle beraber, Türk toplumunun özel karakterini ve başlı başına bağımsız kimliğini korumayı esas sayar.

*Kendi benliğine ve milliyetine sahip olmayan milletler diğer milletlere av olur.

*Milliyetin en belirgin niteliklerinden biri dildir. Türk milletindenim diyen insan, her şeyden önce ve mutlaka türkçe konuşmalıdır. türkçe konuşmayan bir insan, Türk kültürüne ve topluluğuna bağlılığını iddia ederse buna inanmak doğru olmaz. Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti  dilini de, yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır.

*Türklük benim en derin güven kaynağım, en engin övünç dayanağım oldu.

*Kendimi hiçbir zaman, başka milletleri  üstün, Türklüğü aşağı gören eksiklik (aşağılık) duygusuna kaptırmadım.

*Az zamanda çok büyük işler yaptık: bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye cumhuriyetidir.

*Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır.
*Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş medeni vasfı ve büyük medeni kaabiliyeti, bundan sonraki inkişafı ile atinin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır..

*Bir milletin hakiki kurtuluşu eğitimle olur.

*Çocuklarımıza ve gençlerimize her şeyden önce Türkiye’nin bağımsızlığına, kendi benliğine ve geleneklerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele öğretilmelidir.
*Onlara verilecek kültür, milli ve tarihi yapımıza uygun olmalıdır.
*Okullar genç dimağlara insanlığa saygıyı, millet ve memlekete sevgiyi istikbalin şerefini öğretir.
*Rehberimiz daima ilim ve fen olacaktır.
*Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça, daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.


*GAZİ; ALLAH’IN EN SEVGİLİ KULLARINDANDI.

Libya’da gözünden, Çanakkale’de göğsünden, kurtuluş savaşında kaburgalarından yaralanmış ve 3 kez gazilik mertebesine ermişti. Yüce Allah, gazileri de şehitlerle bir tuttuğuna göre o, şüphesiz Allah’ın en sevgili kullarındandı.

*“Ben gerektiği zaman en büyük hediyem olmak üzere Türk milletine canımı vereceğim.”

*“Bu memleket tarihte Türktü, hâlde Türktür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır.”
*Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur. (genetik tanımlama)
*Ne mutlu Türküm diyene,

 

MİRAÇ KANDİLİMİZ MÜBAREK, 19 MAYIS BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN.   

SELAM SEVGİ VE SAYGILARIMLA     

Anadolu Aydınlar Ocağı Koşuyolu Muhittin Üstündağ Cad. No:31 Kadıköy İSTANBUL 

+ 90 216 345 53 84

© 2014 by

anadolu aydınlar ocağı

  • Facebook App simgesi
  • YouTube Reflection
  • Twitter App Icon
bottom of page